24 Şubat 2013 Pazar

Canım yalnızca sevmek istiyor seni!


Canım yalnızca sevmek istiyor seni!

Canım yalnızca sevmek istiyor seni…kırmadan, incitmeden, yormadan, usulca, şımartmadan ve şımarmadan, özenle, hakkıyla, tertemiz sevmek…yıllar önce unuttuğum bir şarkıyı yeniden hatırlayıp defalarca mırıldanırcasına, zamandan koparırcasına…

Canım yalnızca sevmek istiyor seni…dokunmadan, uzaktan uzağa belki nefes nefese, kalp kalbe… Canım seni sevmek istiyor…gecenin ardındaki ilk ışık ruhumu buluncaya kadar…daha güzeli, yakışıklısı, zekisi, zengini değil canım bir tek seni; ölürcesine, ölümüne sevmek..

Canım yalnızca sevmek istiyor seni…Kirpiklerinin ucuna kadar sevilir mi bir adam? sevilir…sevilir işte.. neden, sebep gereksiz. sevmek; yürek tutulması.. ne zaman dağılır, son bulur bu tutulma bilinmez. ne garip.. hala bakıyor yüzüme resmin.. seslensem ses vericek gibi, ruhumu çekiyor bu sen çekimi..

Öyle bir duygu ki seni sevmek; kendi elinle kalbini paramparça etmek… Öyle bir şey ki senin ebediyen olmayacağını bilmek; boğazında yutkunmayla geçmeyecek kadar zehir zıkkım bir acı, göğsünü çatır çatır kıran onlarca tonluk yük, beyninde kuşların etini gagaladığı bir azap hali.. öyle bir boşluk var ki içimde, yerine ne koymaya kalksam daha da büyüyen. yani öyle bir şey ki bu acı, dilerim bunu kimse ömrü boyunca tatmaz..ne garip hala yaşıyorum.

Canım yalnızca sevmek istiyor seni… senı sevmenin tadına varana kadar, taa ki birbimizde arınıncaya kadar.. yeni doğmuş bir bebeği nasıl tutacağını şaşırmışcasına.. ilk defa birini kucaklar gibi, Adem ile Havva’nın yüzyıl sonra kavuşması kadar hasretle..

Canım yalnızca seni sevmek istiyor… gece, ellerinin bağını gündüze çözene kadar… dolunay yüzümüze vurana kadar… Canım yalnızca seni sevmek istiyor.. saatlerin artık kullanılmayacağı an’a kadar…Güneşim olup içimdeki karanlığa doğana kadar..

Canım yalnızca sevmek istiyor seni.. saçlarını yüzünden ayırıp, gözlerini kirpiklerinden, ellerini bileklerinden, ismini bedeninden ayırıp ayrı ayrı bir evin odalarını gezer gibi keşfeder gibi ilk kez ve merakla..canım yalnızca sevmek istiyor seni…

Canım yalnızca sevmek istiyor seni…fikrimi, cismimi, beni’mi unutana kadar…süregelen bir sevgiyle değil, içgüdülerimle içimden geldiği gibi..özgürce, güvenle, ezelden ebede kadar…hep seveceğim ve içime işleyen bir koku gibi, anlatamadığım ama bırakmak istemediğim, bitmesini istemediğim bir hisle..

Canım yalnızca sevmek istiyor seni…hayattaki ilk gülüşümü bulana kadar..başka bir tenin bana helal kılınacağı güne kadar…sonum olup son nefesimde senle olana kadar…canım seni sevmek istiyor…canım yalnızca seni sevmek istiyor…kıyamet gibi, ecel gibi, yüz kere yüz bin kere bin gibi, doğu ile batı, kavuşmaz denilen iki yakanın bir araya gelmesi gibi, sonsuzca, bıkmadan, usanmadan, aldatmadan ve aldanmadan, kanmadan, çıldırırcasına…ne fazla ne eksik değil haddinden fazla, mahçup bırakmadan, yere düşürmeden…gözlerimin senden başkasını görmediği, ardında kalbim çarpa çarpa…sadece seni…seni…seni…seni sevmek istiyor.

Canım yalnızca sevmek istiyor seni…
Şimdi sürte sürte bileklerimi kalemimle kessem…
Yine de bilirim sensiz bir yürekle ölmek bile zor !

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder